Kategori: Siğil

HPV virüsünün cildin üst tabakasına yerleşmesiyle ortaya çıkan siğiller vücudun her yerinde ortaya çıkabildiği gibi son derece bulaşıcı lezyonlardır.

  • Kondilom Tedavisi Nasıl Yapılır? (Genital ve Makat Siğili)

    Kondilom tedavisi için uygulanan teknikler bu yazımızda ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Ancak öncesinde tedavi olurken dikkat edilmesi gereken hususların aktarılması daha faydalı olacaktır. Genital siğil tedavisi sabır ve dikkat gerektiren bir husustur. Bu nedenle tedavi olunmadan önce iyi bir araştırma yapılarak karar verilmelidir. Makalemizi baştan sona okuyarak kondilomun tedavisi ve sonrasında yapılacaklar ile alakalı net bilgiye sahip olabilirsiniz.

    kondilom tedavisi nasıl yapılır

    Kondilom Nasıl ve Hangi Yöntemlerle Tedavi Edilir?

    Kondilomun kesin olarak tedavi edilmesi için tedavi uygulamasının bütün siğilleri yok etmesi gerekmektedir. Günümüzde bu amaçla aktif olarak uygulanan 3 teknik bulunmaktadır. Bunlar; Krioterapi, Elektro koter ve Radyo frekans teknikleridir. Ayrıca %100 etkili olmasa da erken tespit edilen kondilomlarda bölgesel ürün kullanımı tercih edilebilir. Ancak başarı oranlarının düşük olduğu unutulmamalı, ilaçla tedaviye bel bağlanmamalıdır.

    Krioterapi İle Genital Siğil Tedavisi

    Krioterapi dondurma tedavisi olarak da anılan bir tedavi tekniğidir. Dermatoloji uzmanları tarafından ben ve siğil tedavisinde kullanılmaktadır. Amaç bene ve siğile sıvı azot uygulayarak protein değerinin değişmesini sağlayıp istenmeyen dokunun çürüyerek kopmasını sağlamaktır. Ancak ben tedavisinde istenmeyen sağlıklı doku kaybına neden olarak iz ve çukurluk bırakması riskinden dolayı tavsiye edilmemektedir.

    Benlerde sağlıklı doku kaybına neden olduğu gibi siğil tedavisinde de kontrolsüz yanıklara neden olabilmektedir. Ayrıca makatın iç kısımlarına uygulanamadığı için tedavide yetersiz kalmaktadır. Makat içerişinde bulunan siğiller yok edilmedikçe yayılmaya devam eder ve sorun sürekli yineler. Bu da sorunun tam anlamıyla tedavi edilemediği anlamına gelir.

    Bahsedilen dezavantajlar ve siğilleri tam olarak tedavi edememesinde dolayı tercih ve tavsiye edilen bir teknik değildir.

    Elektrokoter ile Kondilom Tedavisi

    Elektro koter cihazı ameliyatlarda cerrahlar tarafından sıklıkla kullanılan bir cihazdır. Yüksek ısısı sayesinde dokundurulduğu bölgede kanamasız bir şekilde yakma ve kesme işlemi yapılmasını sağlar. Bu özelliği sayesinde doktorlar tarafından ameliyatlarda neşter mantığı ile sıklıkla kullanılmaktadır. Ayrıca ben ve siğil tedavisinde de koter cihazına başvurulmaktadır.

    Koter cihazı oldukça güçlü bir cihazdır. Bu nedenle dokundurulduğu alanda ne kadar doku tahribatı yapacağı her zaman net olarak kestirilemez. Bazı durumlarda sağlıklı dokularında tahrip olmasına neden olabilir. Sağlıklı dokuların zarar görmesi iz kalmasına ve çukurluk oluşmasına neden olabilir.

    Özellikle ben ve siğillerin tedavisinde iz ve çukurluk kalması estetik açıdan istenmeyen sonuçlara neden olabilmektedir. Bu nedenle koter cihazı oldukça dikkatli bir şekilde kullanılmalıdır. Bu tedavi tercih edilirken iz kalma riski de göz önünde bulundurulmalıdır.

    Koter cihazının ben ve siğil tedavisinde ki dezavantajları göz önüne alınmış ve ciltte iz kalmasını neden olmayacak düzeyde etki eden Radyo frekans cihazı geliştirilmiştir. RF cihazının geliştirilmesi ile koter cihazı güncelliğini yitirmeye başlamıştır.

    Radyo Frekans Cihazı İle Genital ve Makat Siğili Tedavisi

    Radyo frekans cihazı radyo dalgalarını ısı enerjisine dönüştüren bir cihazdır. Etki mekanizması koter cihazı ile aynı olmasına karşı etki güçleri oldukça farklıdır. Koter cihazı yüksek güçlü bir cihazdır. Ancak radyo frekans cihazı yüksek güçlü olmasına karşın oldukça hassas bir şekilde ayarlanabilen bir cihazdır.

    Bu sayede hassas bir şekilde ayarlanarak ciltten çok ince katmanlar halinde buharlaşma yapılabilir. Böylece sağlıklı doku kaybı riski en aza indirilmiş olur.

    Radyo Frekansla Kondilom Tedavisi Nasıl Uygulanır?

    Siğillerin yerine göre hasta uygun konuma getirilir. Sonrasında siğillerin bulunduğu alan antiseptik sıvı ile silinerek temizlenir. Sonrasında bölgesel uyuşturma yapılır.

    Bu sayede hasta tedavi sırasında herhangi bir acı hissetmez. Uyuşma sağlandıktan sonra siğiller radyo frekans cihazı ile teker teker yakılır. İşlemin uygulaması süresi siğillerin boyutuna ve yaygınlığına göre değişmektedir. Tüm siğiller yakıldıktan sonra bölge tekrar antiseptik sıvı ile temizlenerek tedavi tamamlanır.

    Kondilom (Genital Siğil) İçin Hangi Doktora / Bölüme Gidilir?

    Kondilom yani genital ya da makat siğili olarak da adlandırılan rahatsızlığın muayene ve tedavisi için proktoloji (makat hastalıkları) konusunda tecrübeli genel cerrahi uzmanlarını tercih edebilirsiniz. IDEATIP’ın tüm şubelerinde yeterli donanımlara sahip tecrübeli proktoloji uzmanları görev yapmakta olup bu rahatsızlığın tedavisinde ameliyatsız yöntemler tercih edilmektedir.

    kondilom tedavisi youtube

    Kondilom Tedavisi Olurken Dikkat Edilmesi Gerekenler

    • Kondilom tedavisi yapılırken mutlaka bütün siğillerin temizlenmesi gerekmektedir. Aksi halde kalan siğiller hızla yayılma eğiliminden dolayı çok kısa sürede geniş alanlara yayılabilir. Bütün siğiller temizlenmeden sorunun tam anlamı ile tedavi edildiğinden bahsedilmez.

    • Bütün siğiller temizlenmiş olsa bile vücutta pasif halde bulunan virüs aktif hale gelerek yeni siğiller oluşturabilir. Bu nedenle bütün siğiller temizlense bile tedavi sonrasında hasta doktor tarafında çağırılarak mutlaka kontrol edilmelidir. Tedavi olunacak merkez seçilirken tedavi sonrasında hastayı takip edecek yeni siğiller oluşup oluşmadığını tespit edip tedavi edecek bir merkez seçilmesi tavsiye edilmektedir.

    • Tedavi için seçilecek doktorun makat hastalıkları uzmanı olması önerilmektedir. Kadınlar genellikle kadın doğum uzmanlarına başvurmayı tercih etmektedir. Ancak kadın doğum uzmanlarının uygulayacakları tedaviler yetersiz kalabilir. Bu nedenle genel cerrahi branşının alt dalı olan proktoloji yani makat hastalıkları konusunda uzmanlaşmış bir doktorun tercih edilmesi faydalı olacaktır.

    • HPV kaynaklı kondilomların tedavisi için piyasada lokal olarak kullanılan birçok ürün satılmaktadır. Bu ürünler yalnızca erken tespit döneminde işe yaramaktadır. Ancak buna rağmen başarı oranları düşüktür. Çoğu zaman bu tür ürünler zaman kaybına neden olmaktadır. Tedavi etmediği gibi yayılmasına da olanak sağlamaktadır. Bu nedenle bu tür çözümlere başvurmak yerine en erken dönmede doktora başvurulması önerilmektedir.

    • Halk arasında kulaktan kulağa dolaşan siğillerin kimyasal madde veya bitkisel ürünlerle yakılması gibi uygulamalardan uzak durulmalıdır. Aksi halde ciddi boyutlu yanıklar ve kalıcı iz oluşabilir.

    Kondilom Tedavisi Sonrası Bilinmesi Gerekenler

    Tedavi sonrasında sorunun tekrar etme riski oldukça yüksektir. Bunun nedeni ise virüslerin vücutta kuluçkaya yatmasıdır. Tüm siğiller yok edilse bile virüs ortadan kaldırılamadığı için yeni siğiller ortaya çıkabilir.

    Bu aşamada hastanın tedavi sonrasında yaklaşık 6 ay gibi bir süre belirli aralıklarla kontrole çağırarak yeni siğiller oluşup oluşmadığına bakılmalıdır. 6 ay sonra yeni oluşumlar tespit edilmesi ise tedavi sonlandırılmalıdır.

    Kondilom Kremi Var mı, Tedavi Eder mi?

    Kondilom kremleri üç gruptur
    1- İmikimod içerenler (Aldara) iki etkisi vardır, birinci etkisi vücudun savunma mekanizmalarını uyarır (immüniteyi indükler) böylece savunma gücü artar, ikinci etkisi virüs öldürücü sitokinlerin miktarını arttırır.

    Bu iki etkisi sayesinde radyo frekans ile yapılan tedavide başarı şansını arttırır. Genellikle tek başına yeterli olmaz bu sebeple diğer tedavilere destek amacıyla kullanılır. Aşırı tahriş edici etkisi sebebiyle anal bölge ve genital siğillerde kullanımı hastalar tarafından zor tolare edilir.

    2- Kateşin içerenler (veregen ve veregreen adlarıyla satılmaktadır), yeşil çaydan elde edilen sinekateşin adlı maddeyi içerir. Sinekateşin vücudun savunma mekanizmalarını özellikle virüslere karşı sitokinler üzerinden savunmayı güçlendirir. Tek başına kullanımda başarı oranının yüksek olmaması beklenir ancak denenebilir, radyo frekans tedavisine destek amacıyla önerilir. % 15-20 oranlarda kullanılır, tahriş edici etkisi olmadığı için anal ve genital siğillerde güvenle kullanılabilir.

    3- Virüsün (HPV) çoğalmasını ve yayılmasını engelleyerek ve bölgedeki bakterileri % 99.9 oranında yok ederek iltihaplanmayı engelleyen bunun yanı sıra yara iyileşme hızını arttırarak daha kısa sürede kapanmayı sağlayan Kutalin Krem veya benzeri ilaçlar.

    Kondilom Tedavisi Sonrası Cinsel İlişki Olur mu?

    Burada 3 sorun karşımıza çıkmaktadır, bu sorunlar;

    1- Oluşan yaralar, gerek koter, gerek lazer ve gerekse en çabuk iyileşen radyo frekans sonrası tedavi yapılan her noktada açık yara oluşur. Açık yarada enfeksiyon kaçınılmazdır ancak ilişkiye girilerek bu enfeksiyonun şiddetlenmesine neden olunabilir. İşlem yapıldıktan 4-6 gün sonra yaralar kabuk bağlar sonraki dönemde kabuklar düşer ve pembe deri ortaya çıkar. Kabukların oluşup düşme süresi yani kabaca yaranın iyileşmesi kondilomun yaygınlığına göre 2-6 hafta sürebilir. Bu süre zarfında ilişkiye girilirse hem yara riske atılmış olur hem de açık yaralarda kanama olabilir, her ikisi de ciddi sorundur yani yara iyileşene kadar ilişkiye girilmemelidir.

    2- Tedavide insan gözünün görebileceği kadar büyüklüğe ulaşmış lezyonlar yok edilir ama gözle ya da loopla görülemeyecek kadar küçük lezyonlar tedavi edilememiş olur ve bulaştırıcılığı devam eder. İşte bu sebeple yani ilişkiye girilen partnere bulaştırma ihtimali devam eder. Her ne kadar prezervatif ile korunmak mümkün gibi görünse de prezervatifin (kondom) olmadığı alanlara da bulaşabileceğinden yeterince güvenlik sağlamaz ve partnere bulaştırılabilir.

    3- İlişkiye giren tedavi edilmiş kişi gözden kaçanlar sebebiyle yeni yerlere bulaştırabilir. Mesela anüs bölgesine tedavi yapılan kişi anal ilişkiye girerse tedavi edilememiş çok küçüklerden bağırsağa bulaştırabilir ve prezervatif bunu engellemez.

    Kondilom Tedavisinden Ne Kadar Sonra İlişkiye Girilebilir?

    Bunun için kesin süre vermek mümkün değildir çünkü siğillerin % 100 temizlendiğinden emin olunamaz. Burada şu mantık yürütülebilir; yapılan tedaviden sonra 4 ay boyunca hiç lezyon görülmezse temiz kabul edilir ve prezervatifle ilişkiye girilebilir. En doğru yaklaşım tedaviyi yapan doktorun bu konudaki önerisine uyulmasıdır.

    Genital Siğil Yakıldıktan Sonra Ne Zaman İyileşir?

    Tedaviden sonra oluşan yüzeysel yaranın iyileşmesi tedavi edilen bölgenin genişliği ve sayısına göre değişir. El ve yüz bölgesindeki siğiller bir hafta on gün sonra büyük oranda iyileşir. Tırnağa yakın bölgede olanlar 2-3 haftada iyileşir. Anal bölgedekiler yaygınlığına göre 2-4 haftada iyileşebilir ancak çok ileri vakalarda vu süre 2 ayı da geçebilir.

    İyileşmede bir diğer önemli faktör de kullanılan teknoloji ve yöntemdir. Krioterapide derin dokular etkilenirse aylarca sürebilir. Koterle yakıldığında lateral termal hasar fazla olduğu için iyileşme gecikir. Lazerle yakılırken ışığın yakma derinliği kestirilemediği için derin yanık olabilir. En hızlı iyileşme radyo frekans sonrasıdır.

    Genital siğillerden pubis yani etek bölgesinde olanlar ve peniste olanların iyileşme süresi 10 gün civarıdır ancak yine aynı bölgede kabul edilen kasık bölgesindekilerin iyileşmesi 2-4 haftayı bulabilir. Özellikle kilolu kişilerde kasık aralarının havalanmaması sebebiyle nem ve yüzeysel iltihap sık geliştiği için iyileşme daha da uzun sürebilir.

    Kondilom Tekrarlar mı?

    Evet kondilomunn tedavi sonrası tekrar etme ihtimali vardır (2) çünkü virüsle olan yani mikrobik bir hastalıktır. İşlem esnasında insan gözüyle ve büyüteçle görülebilecek kadar büyümüş siğiller yakılabilir, insan gözünün göremeyeceği kadar küçük yani topluiğne başının yüzde biri kadar küçük olanlar görülemediği için tedavi edilemez ve sonraki günlerde, haftalarda onla büyüyerek hastalığın tekrarlamasına neden olur. Aslında bu tam bir tekrar değil var olanların büyümesidir.

    Kondilomun tekrar etmemesi için yaralar kapandıktan hemen sonra Veregen Krem kullanılmalıdır. Veregen Krem içeriğinde % 15 oranında bulunan ve yeşil çaydan elde edilen cateshin adlı aktif maddenin kondilomu engellediği ve erken dönem hastalarda kondilomu tedavi ettiğine dair FDA onayı vardır (3). Bu konuda yapılmış çok sayıda bilimsel çalışmalar yapılmıştır. Veregen Kremin içeriğiyle aynı içeriğe sahip  % 15 cateshin içeren Veregreen Krem de aynı şekilde kullanılabilir. Çocuklarda Veregreen Kremin % 10’luk formu tercih edilmelidir.

    Veregen Krem Amerika’dan, Veregreen Krem Avrupa’dan temin edilebilmektedir. En az 4 aylık kullanım gerektiği için satın alırken bu hesaba katılmalıdır.

    Hpv Siğil Kendiliğinden Geçer mi?

    HPV siğil kişinin bağışıklık sisteminin zayıf olduğu dönemde daha kolay bulaşır ve daha hızlı ilerler. Bağışıklığın güçlendirilmesiyle ilerlemesi yavaşlar çok seyrek olarak kendiliğinden geçebilir. Aslında okumak, incir sütü sürmek gibi uygulamalar da kişinin inancını kullanarak bağışıklığını yükseltmesi sonucu iyileşme sağlar.

    Peniste Siğil Neden Olur?

    Cinsel organ olduğu için neden olarak akla ilk cinsel ilişki gelir ve hastaların önemli bir kısmında bulaşmanın sebebi cinsel temastır ama diğer temas yolları ile de bulaşabilmektedir.

    Cinsel temas dışında;

    Klozette oturma, taharet musluğuna dokunmak, lavabo musluğuna dokunmak, lazer epilasyon gibi kişisel uygulamalar, başkası tarafından kullanılmış jilet veya benzeri alet kullanımı gibi indirek temaslarla da bulaşabilmektedir.

    Peniste Siğil Nasıl Geçer, Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Erken dönemde yani siğiller sayıca azken ve büyümemişken Kondilex Merhem, Veregen merhem, Veregreen Mehem veya Aldara Merhem adlı ilaçlardan biri kullanılarak tedavi edilebilir. Hastalık ilerlemişse veya merhemlerle beklenen sonuç elde edilemediyse diğer yöntemlere geçilmelidir.

    Peniste siğil ameliyatı artık pek uygulanmamaktadır onun yerine radyo frekans, lazer, koter kullanılmaktadır. Bunlar arasında en başarılısı radyo frekanstir.

    Ameliyatsız yöntemlerden bir de krioterapi vardır, krioterapi düşük başarılı olması ve çok seans gerekebilmesi sebebiyle diğer teknolojilerin olduğu kliniklerde uygulanmamaktadır.

    Kondilom Tedavisinden Sonra Krem Kullanmaya Gerek Var mı, Krem Elle Sürülür mü?

    Kondilom tedavisi radyo frekans ile yapılır. Tedaviden sonra oluşan açık yaraların iyileşmesini hızlandıran, HPV virüsünün çoğalmasını engelleyen, iltihabı tedavi eden Kutalin Krem veya benzeri bir ilaç kullanılmalıdır.

    Kutalin kremin içeriğinde iltihaplanmayı engelleyen bölgedeki mikropları öldüren, virüslerin çoğalmasını engelleyen klorheksidin, iyileşmeyi hızlandıran dexpanthenol, triticum vulgare ve hamamelis virjiniana bulunmaktadır. Bu tarz kremler sayesinde yaralar 2-3 haftada kapanır. Yaralar iyileştikten sonra hastalığın tekrarlamasını engellemek veya seans gerekme ihtimalini azaltmak için Veregen adlı krem önerilir.

    Veregen içeriğindeki kateshin sayesinde küçük siğillerin yok olmasını ve geri çıkması ihtimalini azaltır. Krem eldivenle sürülebileceği gibi direk elle de sürülebilir, eldiven kullanılırsa kullanılan eldiven atılmalıdır, elle sürüldüyse el dikkatli şekilde yıkanmalıdır.

    Kondilom Koterizasyonu Sonrası Bakım Nasıl Olmalı?

    Hastalıktan kurtulmada tedavi kadar tedavi sonrası bakım ve takip de önemlidir. Siğillerin yaygınlığına bağlı olarak geniş yanık alanları oluşur. Oluşan bu yanık alanların kısa sürede iyileşmesi için Kutalin Krem gibi içeriğinde yara iyileştirici hamamelis virginiana, triticum vulgare ve dexpanthenol içeren bir krem kullanılmalıdır. Bu maddeler iyileşme hızını arttırarak bir sonraki seansa kadar sağlıklı deri oluşmasını sağlar. Kutalin Krem içeriğindeki klorheksidin’in antiviral etkisiyle yeni siğiller oluşumunu engeller, yine mikrop öldürücü etkisiyle yaranın iltihaplanmasını engeller.

    Yara bakımı şu şekilde olmalıdır; her dışkılamadan sonra bölge bolca suyla taharetlenir, kağıt havlu ile kurutulur ve bolca Kutalin Krem sürülür. Yıkatıp krem kullanmak ne kadar sık uygulanırsa yara o kadar çabuk iyileşir bu sebeple dışkılama ihtiyacı olmasa da günde 3-5 defa yıkayıp krem sürülmelidir. Kutalin krem yerine Fito Krem, Hamethan Krem ve Bepanthen plus Krem adlı kremler karıştırılarak bu karışım sürülerek Kutalin Kremden elde edilen olumlu sonuç elde edilebilir.

    Kondilom Koterizasyonu Sonrası İyileşme Süreci

    Koter bir tür yakma işlemidir (1) tam adı elektrokoterdir, radyo frekansın kullanıma sunulmasıyla koter kullanımı giderek azalmıştır ama devlet hastanelerinde hala kullanılmaktadır. Kondilom tedavisine yoğunlaşmış kliniklerde koterizasyon oldukça azalmıştır, daha çok radyo frekansla buharlaştırma yapılmaktadır.

    Süreç kondilomun büyüklüğü, derinliği ve yaygınlığına göre çok değişir. Koterle siğil yakılırken derinin sağlam tabakasına kadar inilir ve doğal olarak 1-3 mm derinliğinde bir yanık olur. Derinlik yanı sıra süreci etkileyen diğer bir durum her bir siğilin ne kadar büyük olduğu ve vücudun ne kadar alanına yayışmış olduğudur.

    Uygulama yapılan tüm noktalarda 2. Derece 3. Derece yanık olur ve yanık iyileşmesi gibi iyileşir. Çok yaygın değilse yani 5-6 mm lik tek lezyonsa iyileşme günler içinde tamamlanır ama çok yaygınsa iyileşme ve siğiller 2-3 cm büyüklüğündeyse tam iyileşme haftaları bulabilir.

    Yeniden çıkma var mı diye kontrol edilmesi için kontrole gidilmeli ve ayrıntılı muayene yapılmalıdır. Makat ve etrafında kondilom olduğunda mutlaka anoskop ile bağırsağın son kısmı da değerlendirilmeli varsa oradakiler de koterize edilmelidir.

    Kontroller ve gerektiğinde tekrar seans uygulamaları tamamı bitip 4 ay boyunca tekrar hiç lezyon görülmeyene kadar devam edilmelidir.

    Kondilom Yakıldıktan Sonra Nelere Dikkat Edilmelidir?

    Cinsel ilişki ertelenmelidir. Yara tamamen iyileşene kadar yukarıdaki bakım işlemi uygulanmalıdır. Yara iyileştikten sonra bölgenin nemini azaltmak için araya kağıt havlu konmalıdır çünkü HPV nemli ortamda daha hızlı yayılır. Fark edilir bir siğil yoksa randevu tarihinde kontrole gidilmelidir ancak randevu tarihinden önce yenileri fark edilirse beklemeden kontrole gidilmelidir.

    Gebelikte Kondilom Tedavisi Olunabilir mi?

    Gebelikte vücuda uygulanacak her şeyin bebeğe zarar verebileceği düşüncesi ile mümkün olduğunca vücuda bir madde uygulanmak istenmez ancak kondilomun kendisi de anne için ciddi risk oluşturduğu için, gebelik sonlanana kadar çok ilerleme ihtimali olduğu için tedavi ertelenmemeli erken dönemde başlanmamalıdır. Tedavinin bebeğe zararı yoktur ancak kullanılacak ilaçların zararı olabileceğinden seçici olunmalıdır.

    Kondilom Bitkisel Yöntemlerle Tedavi Edilebilir mi?

    Sadece bitkilerle siğil tedavisi mümkün değildir, radyo frekans tedavisiyle var olanların hepsi yok edilir devamında gözle veya büyüteçle görünmeyecek kadar küçüklerin büyümesini engellemek için yeşil çay extresinden saflaştırılan kateshin adlı maddeyi içeren Veregen Krem kullanılabilir. Tek başına Veregen Krem ile tedavi etmek mümkün olmayabilir.

    Kaynak ve Referanslar
    1- Yanofsky, V. R., Patel, R. V., & Goldenberg, G. (2012). Genital warts: a comprehensive review. The Journal of clinical and aesthetic dermatology5(6), 25.

    2- FLEISCHER JR, A. B., Parrish, C. A., Glenn, R., & Feldman, S. R. (2001). Condylomata acuminata (genital warts) Patient demographics and treating physicians. Sexually transmitted diseases, 643-647.

    3- Clanner-Engelshofen, B. M., Marsela, E., Engelsberger, N., Guertler, A., Schauber, J., French, L. E., & Reinholz, M. (2020). Condylomata acuminata: A retrospective analysis on clinical characteristics and treatment options. Heliyon6(3), e03547.

    4- Seibert, J. S., Shannon Jr, C. J., & Jacoway, J. R. (1969). Treatment of recurrent condyloma acuminatum. Oral Surgery, Oral Medicine, Oral Pathology27(3), 398-409.

    5- Hara, Y. (2011). Tea catechins and their applications as supplements and pharmaceutics. Pharmacological Research64(2), 100-104.

  • Kondilom (Genital Siğil) Nedir, Neden Olur?

    Kondilom Nedir?

    Tıp dilinde Kondilom olarak bilinen hastalık anal ve genital bölgede oluşan siğillere verilen genel isimdir. Genital siğil, makat siğili, penis ve vajinal siğil gibi isimlerle de bilinmektedir.

    Siğil Nedir?

    Siğiller, cildin üst katmanında HPV‘nin etkisi ile oluşan iyi huylu cilt lezyonlarıdır. HPV ( Human Papilloma Virus) bu siğillerin oluşmasına neden olan virüstür. HPV nin bazı kaynaklara göre 150, bazı kaynaklara göre ise 200 den farklı türü bulunmaktadır. Farklı tür virüsler vücudun farklı alanlarında siğiller oluşmasına neden olmaktadır.

    Genel olarak siğiller altı ana gruba ayrılmıştır. Bunlar Common, Plantar, Flat, Periungual ve Filiform, Genital ve Makat siğilleridir (Kondilom).

    Kondilom nedir neden olur

    Kondilom Neden Olur?

    Kondilom HPV ye bağlı olarak oluşur. HPV virüsünün 30 da fazla türü genital bölgede ve makat bölgesinde siğil oluşmasına neden olmaktadır. Siğiller genel olarak iyi huylu olmasına karşın kondilomların kanserleşme riski bulunmaktadır. Kanserleşme riski HPV nin türüne göre yüksek riskli ve düşük riskli olarak 2 gruba ayrılmaktadır. Bunlar; düşük riskli HPV tipleri 6, 11, 42, 43 ve 44 tiplerini içerir. Yüksek riskli HPV tipleri 16, 18, 31, 33, 34, 35, 39, 45, 51, 52, 56, 58, 59 tipleridir.

    HPV ye bağlı oluşan kondilomalar serviks, vulva, vajina, anüs ve peniskanserlerine neden olabilmektedir. Özellikle kadınlarda görülen serviks yani Rahim ağzı kanserlerinin büyük çoğunluğunun nedeni HPVdir.

    Her Kondilom Rahim ağzı kanserine neden olmaz. Ancak Rahim ağzı kanserlerinin neredeyse tamamı HPV virüsü nedeniyle olmaktadır.

    Kondilom Nasıl Ortaya Çıkar?

    Kondilom virüs sebebiyle ortaya çıkan bir sorundur. Bu nedenle temas yoluyla bulaşarak yayılır. Kondilomların en sık bulaşma şekli cinsel temastır. Ancak tek bulaşma yolu cinsel temas değildir. Virüslü kişilerin kullandığı tuvaletler kullanılırsa da bulaşma olabilir. Virüslerin bulaşmasına ortam hazırlayan hamam sauna gibi ıslak zeminlerden de virüsün bulaşma alanlarındandır.

    Kondilomlar virüsle temas olur olmaz ortaya çıkmayabilir. Virüsler bulaştıktan sonra uzunca bir süre pasif olarak canlı kalabilirler. Pasif olarak yani siğil oluşturmadan vücutta bulunduğu döneme virüsün kuluçka evresi denmektedir. Yapılan çalışmalara göre virüslerin hiçbir belirti vermeden vücutta canlı kalabileceği süre 2 hafta ile 8 ay arası olarak tespit edilmiştir.

    Virüsler vücutta pasif halde bulunurlar. Ancak bağışıklık sisteminin zayıflaması ile aktif hale geçerek siğil oluşturabilirler. Bazı bireylerde virüsler siğil oluşturmadan da yok olabilir.

    Kondilomlar yalnızca temas yoluyla kişiden kişiye bulaşmakla kalmaz aynı zamanda kişinin kendisinde de yayılma gösterebilir. Örneğin ilk etapta anüs çevresinde siğiller oluşan bir hasta tedavi olmaz ise siğiller anüs içine doğru yayılabilir. Anüs içine yayılan siğillerin tedavisi ise daha uğraştırıcı olabilir. Aynı şekilde genital bölgede oluşan siğillerde rahim içine doğru yayılarak daha uğraştırıcı bir tedaviye neden olabilir.

    Önerilen Yazı:

    Kondilom Tedavisi Nasıl Yapılır?

    Kondilom Nasıl Tespit Edilir? Belirtileri Nelerdir?

    Kondilomlar vücudumuzun diğer bölgelerinde olan siğillerle benzerdir. Ciltten kabarık ve pütürlü bir yapısı vardır. Cilt renginde ya da pembemsi renktedirler. Tek tek yaygın halde ya da toplu olarak belli bir alanda gruplaşmış olarak bulunabilirler.
    Kondilomlar ağrı ya da sızlamaya neden olmazlar. Ancak şiddetli kaşıntıya neden olabilirler. Kaşıntının yarattığı tahrişe bağlı olarak kanama ve sızlamaya neden olabilirler.

    Kondilom Ne Kadar Sürede Geçer?

    Kendiliğinden geçmez, uzman doktor tarafından uygun teknoloji ile tedavi edilmesi gerekir. İyileşme süresi hastalığın bulunduğu bölgeye,  doktorun tecrübesine, yaklaşımına ve kullandığı teknolojiye göre değişir.

    Penis bölgesindeki kondilom genellikle 1 ay arayla yapılan iki seansla düzelir, daha fazla seans gerekme ihtimali düşüktür.

    Anüs bölgesi nemli olduğu için daha fazla seans gerekebilir ve 4-8 ay takip ve uygulama gerekebilir.
    Bu süreler radyo frekans yöntemiyle tedavi için geçerlidir, koter ve lazerde bu süreler daha uzundur.

    Kondilom Nasıl Yakılır?

    Yakma kelimesi daha çok koter (elektrokoter) ve lazer için kullanılır, radyo frekans yöntemi daha çok buharlaştırma şeklinde bilinir.

    Koter kaynak makinesi gibi ucu bir yere değdiğinde dokunduğu yeri yüksek ateşle yakar, siğil yanarak duman olur. Radyo frekans radyo dalgalarıyla siğile çarparak ısınıp buharlaşmasını sağlar.

    Kondilom Sadece Cinsel Yolla mı Bulaşır?

    Yaygın inanış ve en yaygın bulaşma yolu cinsel ilişkidir ama farklı temas yoluyla da bulaşabileceği yönünde bilgiler vardır.

    • Kondilomu olan anneden doğum esnasında bebeğine bulaşabilir.
    • Klozete oturan kişide siğil varsa sonra oturan kişiye bulaşabilir.
    • Taharet musluğuna virüs bulaşmış elle dokunan kişiden bulaşabilir.
    • Hastada kullanılan alet steril edilmezse sonraki hastaya bulaşabilir.
    • Lazer epilasyon yapılan cihazın kafası uygun şekilde steril edilmezse bir sonraki kişiye bulaşabilir.

    HPV Kansere Neden Olur mu?

    Evet özellikle kadınlarda görülen rahim ağzı kanserlerinin neredeyse tek suçlusu HPV’dir, son yıllarda makat kanserine neden olabileceği yönünde bilimsel yayınlar yayınlanmaya başlanmıştır. Erkeklerde de penis kanserine neden olabileceği söylense de kesin ortak bilgi yoktur. Gırtlakta veya yutakta görülen kanserlerde de HPV ye rastlanmaktadır.

    HPV Vücuttan Tamamen Temizlenir mi?

    HPV virüsü bulaştığında vücudun bağışıklık sistemi devreye girer ve virüsle karşılıklı mücadele başlar. Virüsün çoğalması bağışıklık sisteminden daha fazla olursa karşımıza klinik bulgularıyla çıkar.

    Tedaviyle vücuttaki virüs yoğunluğu hızlı bir şekilde azaltıldığında bağışıklık sistemi geride kalan küçük yayılmaları iyileştirir ve tekrar hastalık olmasını engeller. Normal şartlarda bağışıklık sistemi HPV yi vücuttan tamamen temizler. Ancak organ nakli gibi, kanser tedavisi gibi bağışıklığın baskılandığı durumlarda virüs yeniden alınırsa hastalık yeniden ortaya çıkar.

    Kondilomu Önleme Yolları Nelerdir?

    En başarılı önleme yolu aşı yapılmasıdır. Şu an Türkiye’de en tehlikeli 4 tipe karşı koruyan dörtlü aşı bulunmaktadır ve bu yaptırılmalıdır. Amerika’da bu 4 tip yanı sıra tehlikeli 5 tipe karşı daha koruyan yani dokuzlu aşı da vardır. Dünya Sağlık Örgütünün aşı yaptırma önerisi şu şekildedir; 24 yaş altında ve cinsellikle tanışmamış kız çocuklarına toplam 3 doz yapılmalıdır. Her ne kadar el yüz bölgesi siğillerine aşı yaptırılmasını öneren doktorlar olsa da konu hakkında fikri olmayanların yanlış öneridir.

    Kondilom tedavisi yapılan klinikte klozette her kullanımda değişen naylon örtü (totolet) yoksa mümkün olduğunda oturarak kullanılmamalıdır.

    En fazla bulaşma yolu cinsel ilişki olduğu için mutlaka prezervatif kullanılmalıdır, prezervatif % 100 koruyucu olmadığı için şüpheli ilişkilerden kaçınılmalıdır.

    Şüpheli oluşum görüldüğünde muayene olunmalıdır.

    Kondilomu olduğu bilinen kişilerle dokunsal temas kurulmamalıdır.

    Klinik veya hastaneye gidildiğinde tuvaletlerin hijyenik olduğuna dikkat edilmelidir.

    Kadınlarda Görüldüğü Yerler

    • En sık görüldüğü yer vajina girişidir (vulva)
    • Servix denilen rahim ağzı
    • Vajina iç duvarları
    • Oral seks yapanlarda ses tellerinde, yutakta ve gırtlak içinde görülebilir.
    • Normal siğil vücudun her yerinde çıkabilir.

    Erkeklerde Görüldüğü Yerler

    • Anüs, daha çok homosexüellerde ve bisexüellerde görülür.
    • Penis
    • Etek bölgesi
    • Boğaz, dudaklar, ses telleri, bademcik üstleri (daha çok oral seks yapanlarda görülür ama öpüşme ile de bulaşabilir)

    Kondilom Tanısı Nasıl Konur?

    Hastalar hızlı büyümesi ve hızlı yayılması sebebiyle kendi teşhisini koyarlar ama kesin teşhis için uzman muayenesi doğru olur.

    Gözle muayeneyle genellikle kesin ve doğru tanı konabilir.

    Şüpheli durumlarda biyopsi alınıp patoloji laboratuvarında mikroskobik incelemeyle kesin teşhis konur.

    HPV teşhisi yanı sıra tip gerekiyorsa tip tayini yapmak daha doğru bir yaklaşımdır. Patolojik incelemeye benzer şekilde parça alınır, genetik laboratuvarında gen incelemesi yapılarak tipi tayin edilir. Tip tayinindeki amaç kanser oluşturma potansiyeli olan tiplerin tespit edilmesi durumunda sonraki yaşam boyunca rahim ağzı kanseri açısından yakından takip edilir.

    Kondilomun Kanserle İlişkisi

    Siğiller kanserle ilişkilendirilmese de maalesef ki kondilomların kanserle ilişkisi kanıtlanmıştır. Kanser türü ve risk seviyesi HPV nin türüne göre farklılık göstermektedir. Bazı türler düşük riskli iken bazı türlerin kanser oluşturma riski oldukça yüksektir. Özellikle tip 16, 18, 31 ve 33 yüksek riskli türlerdir.

    2002 yılında 5 milyon kanser hastası arasında yapılan bir çalışmada HPV nin 500 bin kanser hastasını etkilediği tespit edilmiştir. Aynı çalışmada rahim ağzı kanseri hastaları incelendiğinde %100 unun, anüs kanseri hastalarının da %90ının HPV virüsü ile bağlantılı olduğu tespit edilmiştir.

    Rahim ağzı kanserinin risk faktörlerinin araştırıldığı bir çalışmada ilk cinsel ilişkinin erken yaşlarda olmasının rahim ağzı kanseri riskini arttırdığı tespit edilmiştir. Ayrıca yaşam boyunca çok sayıda cinsel partnerin olması, erken yaşlarda gebelik ve doğum, tütün kullanımı, hormonal kontraseptifler de rahim ağzı kanseri riskini arttırmaktadır.

    Makat ve genital bölgede oluşan kondilomlar tedavi edilmez ise yayılma gösterebilir. Partnerinize ve hatta aile bireylerinize bulaşabilir. Ayrıca tedavi edilmeyen kondilomların zamanla kanserleşme riski de bulunmaktadır. Bu nedenle kondilomlar fark edilir edilmez en erken dönemde tedavisinin yapılması tavsiye edilmektedir.

    Kondilom Koterizasyonu Nedir?

    Makat, penis ve rahim ağzı gibi alanlarda ortaya çıkan kondilomların elektrik akımı, radyo dalgaları, ısı ve kimyasal yöntemlerin kullanılması ile tedavisine “kondilom koterizasyonu” ismi verilmektedir.

    Tedavide kullanılan ameliyatsız ve avantajlı yöntemler hakkında detaylı bilgi almak için kondilom tedavisi yazımıza geçebilirsiniz.

    Bağırsakta Siğil Olur mu?

    Kalın bağırsağın son parçası olan rektum denilen kısımda olur, daha ileri bulaşma ihtimali olmadığı için olmaz.

    Kaynak:
    1- Burd, E. M. (2003). Human papillomavirus and cervical cancer. Clinical microbiology reviews, 16(1), 1-17.

    2- Anic, G. M., & Giuliano, A. R. (2011). Genital HPV infection and related lesions in men. Preventive medicine, 53, S36-S41.

    3- Cutts, F. T., Franceschi, S., Goldie, S., Castellsague, X. D., De Sanjose, S., Garnett, G., … & Markowitz, L. (2007). Human papillomavirus and HPV vaccines: a review. Bulletin of the World Health Organization, 85, 719-726.

    4- Plummer, M., Peto, J., Franceschi, S., & International Collaboration of Epidemiological Studies of Cervical Cancer. (2012). Time since first sexual intercourse and the risk of cervical cancer. International Journal of Cancer130(11), 2638-2644.

  • Siğil Tedavisi Nasıl Yapılır, Hangi Doktora Gidilir?

    Siğili olan kişiler genellikle doktora gitmek yerine evde ilaç ya da bilimsellikten uzak bazı tekniklerle siğilleri tedavi etmeyi denemektedir. Bu anlamda en sık başvurulan teknik kimyasal ürünler (asit) kullanılarak siğillerin yakılmaya ya da çürütülmeye çalışılmasıdır. Elbette uygulanan kimyasal ilaç siğilleri yakabilir.

    Ancak siğillerle beraber cildinizde bulunan sağlıklı dokuyu da yakarak kalıcı olarak çukurluk ve iz kalmasına neden olabilir. Bu nedenle siğil tedavisinin doktor kontrolünde yapılması önerilmektedir. Ayrıca tedavinin doktor kontorülünde yapılmasının bir diğer avantajı ise virüse bağlı olarak tekrar eden siğillere müdahale edilmesidir.

    Siğil Tedavisi İçin Hangi Doktora Gidilir?

    Siğil tedavisi de tıpkı ben tedavisi gibi 2 farklı branş tarafından yürütülmektedir. Bunlar cildiye ve genel cerrahi branşlarıdır. Genel cerrahi doktorlarının teknolojik ekipmanları daha fazladır. Bu sayede daha etkili ve az iz bırakan tekniklerle siğillerinizden kurtulmanızı sağlayabilirler.

    Siğil Tedavi Teknikleri

    Siğillerin hangi teknik ile tedavi edileceği yani alınacağı başvurulan doktor ve branşa göre farklılık göstermektedir. Dermatoloji uzmanları siğil tedavisi için krioterapi tekniğini kullanmaktadır. Genel cerrahi uzmanları ise elektro koter ve radyo frekans tekniklerini kullanmaktadır. Siğil tedavisinde sık sık lazer cihazının adı anılsa da ciltten kabarık lezyonlarda lazer cihazının etkisi yetersiz kaldığı için önerilmez.

    lazerle siğil tedavisi youtube

    Krioterapi ile Siğil Tedavisi

    Dondurma tedavisi olarak da bilinmektedir. Amaç siğile sıvı azot uygulayarak sıcaklığının düşürülmesidir. Bu sayede siğil çürüyerek kopar. Ancak azotun ne kadar derine etki edeceği tam kestirilemeyeceği için bazı durumlarda istenmeyen doku kayıpları yaşanabilmektedir. İstenmeyen doku kaybına en aza indirmek için uygulama birkaç seansta tamamlanabilir. Ancak buna rağmen iz kalma riski bulunmaktadır. Ayrıca azot uygulanması maalesef ki ciddi boyutta can yanmasına neden olmaktadır.

    Elektro Koter Tekniği ile Siğil Tedavisi

    Koter cihazı elektirk enerjisini ısı enerjisine dönüştüren oldukça güçlü bir cihazdır. Çok yüksek ısı yayması sayesinde ameliyatlarda neşter görevi ile kullanılabilmektedir. Ayrıca ben ve siğil tedavisinde de sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak etkisi kuvvetli olduğu için tıpkı azot tedavisinde olduğu gibi istenmeyen doku kaybı yaşanması riski bulunmaktadır. Bu nedenle çok dikkatli bir şekilde ve tecrübeli bir doktor tarafından uygulanmalıdır.

    Radyo Frekans ile Siğil Tedavisi

    Radyo frekans cihazı koter cihazı ile oldukça benzerdir. RF cihazı radyo dalgalarını ısı enerjisine dönüştürmektedir. Ancak koter kadar güçlü olmasına karşın hassas şekilde ayarlanabilen bir cihazdır. Bu sayede cilt üzerinde milimetrik buharlaşma yapılmasına olanak sağlamaktadır.

    Bu şekilde milimetrik buharlaşma yapılabilmesi iz ve çukurluk kalması riskini en aza indirmektedir.

    Siğiller toplumda herkes tarafından bilinen cilt lezyonlarıdır. Tıbbi olarak Warts adı ile anılmaktadır. Bu yazımızda herkesin aşina olduğu siğillerin neden olduğundan ve nasıl tedavi edileceğinden bahsedeceğiz.

    Siğil Nedir?

    Ciltte ortaya çıkan karnabahar görünümlü kabarık lezyonlara siğil ismi verilmektedir. Siğiller HPV ye yani insan papilloma virüsüne bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. HPV nin bulaşmasına bağlı olarak cildin üst kısmında kontrolsüz bir büyüme meydana gelir.

    HPV nin 200 den fazla farklı türü bulunmaktadır. Siğillerin oluşum alanı neden olan HPV türüne göre değişiklik göstermektedir. Görüldüğü yere göre makat siğili, genital siğil, common, plantar, flat, filiform ve periungual şeklinde sınıflara ayrılmaktadır.

    Siğil Türleri Nelerdir?

    Makat siğili, genital siğil, common, plantar, flat, filiform ve periungual siğil türleridir.

    Common Warts

    Ortak siğiller, yaygın siğiller gibi isimlerle anılır. En çok görülen siğil çeşididir. Ellerde ve parmaklarda görülür. Nadiren vücudun başka alanlarında da common warts görülebilir. Yaygın siğiller en çok çocuklarda ve gençlerde görülmektedir.

    Cilt renginde ya da pembemsi bir renge sahiptir. Ciltten kabarık lezyonlardır. Bu tür siğiller genellikle ortaya çıktıktan bir süre sonra kendiliğinden kaybolurlar.

    Yaygın siğiller zararsızdır. Ancak bazı durumlarda doktora başvurulması önerilmektedir. Görüntüsünde, renginde ve şeklinde değişiklikler ortaya çıkarsa, ağrıya neden olursa, çok fazla siğil oluşmaya başlarsa doktora başvurulması önerilmektedir.

    Plantar ( Ayak Siğilleri)

    Ayaklarda görülen siğillere plantar ismi verilmektedir. En sık topuklarda görülmektedir. Onun dışında daha çok ayağın ağırlığa maruz kalan kısımlarında ortaya çıkabilmektedir. Normal siğiller ciltten kabarık olacak şekilde cilt dışına doğru büyür. Ancak plantar siğiller tıpkı nasır gibi cildin altına doğru büyümektedir.

    Bu nedenle sıklıkla ayaklarda oluşan nasırlar ile karıştırılmaktadır.
    Ayaklarda oluşan küçük kesik ve sıyrıklar virüsün bulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Özellikle havuz, sauna ve ortak kullanıma açık soyunma odaları gibi alanlarda risk daha fazladır.

    Flat (Düz Siğiller)

    Yüz bölgesi ve kollarda görülen siğillerdir. Kalça ile dizler arasında kalan uyluk bölgesinde de düz siğillere rastlanabilmektedir. Bağışıklık sistemi henüz yeteri kadar gelişmeyen çocuk ve gençlerde sıklıkla rastlanmaktadır.

    Düz siğiller diğer siğillere göre daha küçüktür. Genellikle 2-3 mm kadar küçüktürler.

    Filiform ( Ağız, Burun Siğilleri)

    Ağız, burun, çene, boyun ve göz kapakları bölgesinde oluşan siğillerdir. Küçük ve cilt renginde olan siğillerdir. Cilt renginde olmasına rağmen bazı filiform siğiller estetik olarak istenmeyen görünüme neden olabilmektedir.

    Periungual (Tırnak Siğilleri)

    Siğiller yapısal olarak ağrıya neden olan lezyonlar değildir.Ancak bulundukları konuma göre ağrıya neden olabilirler. Periungual siğiller tırnak çevresinde ve tırnak altında görülebilir. Özellikle tırnak altında oluşan siğiller tırnağın büyümesi ile ağrıya neden olabilmektedir.

    Kondilom ( Makat ve Genital Bölge Siğilleri)

    Siğiller zararsız ve şikayete neden olmayan lezyonlardır. Ancak kondilomlar bulunduğu bögede kaşıntıya neden olmaktadır. Ayrıca neden olan HPV türüne göre Rahim ağzı, anüs ve penis kanseri gibi kanser türlerine neden olabilmektedir.

    200 den fazla türü olan HP nin yaklaşık olarak 40 dan türü makat ve genital bölgesinde oluşan siğiller ile ilişkilendirilmektedir. HPV 18 ve 16 kadınlarda ortaya çıkan Rahim ağzı kanserlerinin başlıca sebebidir. Ayrıca 31, 33, 45, 52, 58 tür virüslerde kanserle ilişkisi yüksek olan kanserlerdir. HPV 11 ve 6 makat ve genital bölgede siğile neden olan düşük riskli türlerdir.

    Makat ve genital bölgede ortaya çıkan siğillerle alakalı ayrıntılı bilgi almak için https://www.ideatip.net/kondilom-genital-sigil-nedir-neden-olur başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

    Siğil Neden Çıkar?

    Siğillerin ortaya çıkmasının nedeni HPV virüsüdür. Virüsün kişiye bulaşması siğillerin oluşması için yeterlidir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde siğil oluşumları daha sık görülmektedir.

    Siğiller cinsel temas, siğilli kişi ile temas, siğilli kişinin kullandığı eşyalara temas ve ortak kullanım alanlarından bulaşabilmektedir. Özellikle hamam suana gibi ıslak zeminler siğilleri bulaşmasına uygun zemin hazırlayan ortamlardır. Çıkmasını engellemenin tek yolu siğili olan biriyle dokunsal anlamda temas kurmamaktır.

    Siğil Nasıl Bulaşır?

    Siğiller HPV virüsüne temas edilmesi ile bulaşır. Ancak siğil oluşumları temas sonrasında hemen oluşmayabilir. Virüs pasif olarak vücutta canlı kalıp uygun zaman bulduğunda siğil oluşturabilir. Uygun zamandan kasıt kişini bağışıklık sisteminin zayıf olduğu zamandır. Bağışıklık sisteminin zayıflaması virüslerin aktif hale geçerek siğil oluşturmasına neden olmaktadır.

    Siğil Kökü Nasıl Çıkarılır?

    Siğil yani HPV (human papillom virüs) genellikle papillomatöz yani çıkıntı şeklinde büyüyen bir hastalıktır. Derinin üst tabakasından gelişir ve giderek büyüyen bir kabarık şeklinde ilerler. Yani derinin üst tabakasından başlayıp dışarı doğru büyür, deri altına ilerleme ihtimali yoktur, kök şeklinde bir yapıya sahip değildir ve doğal olarak yüzeysel şekilde alınması yeterlidir. Kökü olmadığı için kökün çıkarılması da gerekmez.

    Kanarsa Ne Olur?

    Makat bölgesindeki siğiller nemden dolayı tahriş olmaya müsaittir, büyürse kaşıma, oturma, kıyafetin sürtünmesi gibi küçük travmalarla tahriş olarak ya da koparak kanama yapabilir. Genellikle ciddi bir kanama yapmaz ve kendiliğinden durur. Makat dışı el yüz bölgesindekiler ise koparsa onu besleyen damarlar açığa çıkarak kanayabilir bu durumda 2-3 dakika üzerine basmak yeterli olur. Kanama sık oluyorsa kalıcı tedavi planlamak doğru olur, bu şekilde ilerlemesi, yayılması ve başka insanlara bulaşması da engellenmiş olur.

    Siğilin İçindeki Siyah Noktalar Nedir?

    Siğillerin bazıları tamamen kahverengi olabildiği gibi noktasal kahverengilikler de olabilmektedir. Bu siğilin tipinden kaynaklanabileceği gibi vücudun deriye renk vermek için salgıladığı melanin adlı madde siğilin içinde de sentezlenebilmektedir. Lezyonun olduğu bölgede melanosit hücreleri varsa melanin salgılar ve siğilin içinde siyah noktalar oluşabilir.