Bu yazımızda toplumda sıklıkla görülen kabızlık probleminin neden ortaya çıktığından, kabızlıktan korunmak için alınması gereken önlemlerden ve kabızlık sorununun neden olduğu hastalıklardan ayrıntılı olarak bahsedilecektir.
Yapılan araştırmalar Amerika’da her yıl 2,5 milyon kişinin kabızlık şikayetin ile doktora başvurduğunu ve dışkı yumuşatıcı ilaçlar için her yıl 800 milyon dolardan fazla para harcandığı tespit edilmiştir.
Kısaca dışkının sert olması anlamına gelir. Diğer ası konstipasyondur, süreklilik arz ediyorsa bu durumda kronik konstipasyon denir. Her ne kadar genellikle bağırsak hareketlerinin yavaşlaması suçlansa da bir çok sebeple ortaya çıkmaktadır.
Bazen seyrek dışkılamak da kabızlık olarak değerlendirilse de farklı kavramlardır.
Dışkının zor çıkarılacak kadar sert olması sonucu hastanın çok ıkınarak ya da parmak yardımıyla çıkarmasına neden olacak kadar sert dışkı kabızlık olarak sınıflandırılır.
Kabızlık sorunu farklı kriterlere göre değerlendirilen bir durum olmasından dolayı görülme sıklığı hakkında kesin sonuçlar elde edilememektedir.
Ancak elde edilen verilere göre Türk toplumunda kabızlık sorununun görülme sıklığı %2-28 arasında değişmektedir.
Hastaların kabızlıkla alakalı yakınmaları genellikle sert ve zorlu dışkılama, dışkılama sayısının normalden az olması, dışkının makat ve anüs bölgesine ağrı yapması gibi şikayetlerdir. Kabızlığın tıbbi olarak tanımı ise haftada 3 kereden az ve zorlu dışkılamadır.
Son yıllarda kabızlığın tanımlanmasında Roma III Tan˝ Kriterleri, Task Force, Kriterleri ve Bristol Gaita Skalas gibi ölçümlere de başvurulmaktadır.
American College of Gastroenterology kabızlık sorununun tanımındaki anlam kargaşasını ortadan kaldırmak için şu kriterleri belirlemiştir;
• Dışkılama esnasında aşırı ıkınma
• Sert ve topak şeklinde dışkı
• Dışkılama esnasında zorlanma
• Tuvalet ihtiyacının tam giderilememesi hissi
• Tuvalet ihtiyacının normalden daha uzun sürede giderilmesi
• Aşırı kabızlık durumunda dışkının parmakla boşaltılmasına ihtiyaç duyulması
Yakınmaların 3 aydan uzun süredir devam etmesi sorunun kronikleştiğini düşündürmektedir.
Lifli gıdaların yetersiz tüketilmesi, hareket miktarının az olması, sıvı tüketiminin az olması, stres, beyaz undan yapılan ürünlerin fazla tüketilmesi gibi nedenler kabızlık sorununun oluşmasına neden olmaktadır. Kabızlık sorunu pek çok makat hastalığının oluşmasındaki temel etkendir. Ayrıca makat bölgesinde ortaya çıkan sorunlarda kabızlığın tetikleyicisi olabilmektedir.
Altında yatan herhangi bir hastalı hikayesi yok ise kabızlık sorunu direk olarak beslenme alışkanlıkları ile ilişkilendirilmektedir.
En önemli sebebi beslenme alışkanlığıdır, beslenme alışkanlığı aynı zamanda bağırsak hareketlerinin hızını belirleyen en önemli faktördür. Posadan fakir beslenilirse bağırsak dolmaz ve hareketi yavaşlar.
Bağırsağın çalışma hızını arttıran şey yani bağırsağın motoru içindeki dışkı miktarıdır, bağırsaktaki dışkı miktarını belirleyen şey de tüketilen lif yani posa miktarıdır.
Genel beslenme alışkanlığının kötü olması dışında şu nedenler sayılabilir
Kabızlık Sorunu Beslenme Alışkanlıkları Değiştirilerek Büyük Ölçüde Engellenebilir.
Lifli gıdaların sindirimi kolay olan gıdalardır. Bu tür gıdaların ağırlıklı oldukları beslenme düzenlerinde zorlu dışkılamalar daha az görülür. Kabızlık sorunu yaşayan kişilerin günlük olarak mutlaka lifli gıdalar tüketmesi ve bu beslenme tarzını alışkanlık haline getirmesi önerilmektedir.
Tam tahıllı ürünler, meyveler, sebzeler lif açısından zengin besinlerdir. Beyaz undan yapılan ürünler yerine kepekli undan yapılan ürünler tercih edilmelidir. Et gibi hayvansal besinler sindirilmesi zor ve lif açısından fakir besinlerdir. Bu tür besinlerin fazla tüketilmesi de kabızlık sorununun tetikleyicisi olabilmektedir.
Yetersiz Sıvı Tüketimi Kabızlığa Neden Olabilmektedir.
Yetersiz su tüketimi dışkının bağırsaklardan geçişini zorlaştırabilir. Bu durumda sert ve zorlu dışkılamaya neden olabilmektedir. Sıvı tüketiminin az olmasına bağlı olarak ortaya çıkan kabızlığın engellenmesi için günlük en az 3 litre su tüketilmesi önerilmektedir.
Dışkılama İhtiyacının Ertelenmesi Bağırsak Hareketlerini Olumsuz Yönde Etkilemektedir.
Dışkılama ihtiyacının herhangi bir sebepten ertelenmesi bağırsak hareketlerini olumsuz olarak etkilemektedir. Dışkılama ertelendikçe bağırsaklarda bekleyen dışkı sertleşir ve dışkılama zorlu bir hal alır. Bu durumda kabızlığın kronikleşmesine neden olmaktadır.
Ev dışından tuvalete gidemeyen ya da umumi tuvaletleri kullanamayan insanlar dışkılama ihtiyacını sıklıkla ertelemektedir. Bu durumda dışkının sertleşmesine ve kabızlık sorununun oluşmasına neden olmaktadır.
Stres Birçok Hastalığın Tetikleyicisi Olduğu Gibi Kabızlığında Tetikleyicisi Olabilmektedir.
Sri Lanka’da 2699 çocuk arasında stres ve kabızlığın bağlantısının araştırıldığı bir çalışma yapılmıştır. Çalışmada çocukların %15inde stres ve kabızlık sorununun bulunduğu tespit edilmiştir. Kabızlık sorunu yaşayan çocukların genel özellikleri incelendiğinde ise en iyi arkadaştan ayrılma, bir aile üyesinin ağır hastalığı, bir ebeveynin iş kaybı, ebeveynlerin sık sık cezalandırılması ve ayrılıkçı savaştan etkilenen bir alanda yaşanmış olması gibi sorunların varlığı tespit edilmiştir.
Stres kabızlık yapar demek tam olarak doğru olmaz. Ancak stresli kişilerde kabızlık sorununun daha sık görüldüğü de bilimsel olarak araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Gebelik Döneminde Hormonların Değişmesi Kabızlık Sorununun Oluşmasına Neden Olmaktadır.
Gebelik döneminde ortaya çıkan hormonal değişimler bağırsak hareketlerini etkileyebilmektedir. Bazı kadınlarda ishal, bazı kadınlarda ise kabızlık sorunu gebelik döneminde daha sık görülmektedir.
Gebelik döneminde bu tür hormonal değişimlerin yaşanmasına ek olarak bebeğin büyümesi ile gebeliğin son dönemlerinde makat bölgesine artan baskının artmasına bağlı olarak zorlu dışkılama sorunları görülebilir.
Gebelik döneminde olan kadınlar beslenme alışkanlıklarına dikkat ederek, bol sıvı tüketerek ve hareketli bir yaşam tarzı benimseyerek kabızlık sorununu engelleyebilir.
Hareketsiz Bir Yaşam Tarzı Kabızlığa Neden Olabilmektedir.
Hareket miktarının az olması bağırsak hareketlerinin yavaş olmasına neden olmaktadır. Bu nedenle kabızlık sorunu yaşayan insanlara düzenli egzersiz yapması ve hareketli bir yaşam tarzı benimsemesi önerilmektedir.
Kansızlık İlaçları Düzensiz Bağırsak Hareketlerinin Düzensiz Olmasına Neden Olabilmektedir.
Dünya sağlık örgütünün yayınladığı verilere göre dünya nüfusunun %30 unda kansızlık yani demir eksikliği sorunu bulunmaktadır. Kansızlık dünya genelinde en sık görülen hastalıklardan birisidir.
Kansızlık tedavisinde kullanılan ilaçlar bağırsak hareketlerini olumsuz etkileyerek kabızlık ya da ishal problemlerinin oluşmasına neden olmaktadır. Bu nedenle kansızlık sorunu yaşayanlarda kabızlık görülme riski daha fazladır.
Ayrıca hemoroid gibi kanamaya neden olan makat hastalıkları uzun süre tedavi edilmezse kansızlık sorununa neden olabilmektedir.
Günümüzde fast food tüketiminin artması, uzun saatler oturularak çalışılması buna bağlı olarak insanların hareketsiz bir yaşamı olması kabızlık sorununda artış görülmesine neden olmaktadır. Yazımızda bahsedilen hususlara dikkat edilerek kabızlık sorunu büyük oranda engellenebilir. Ayrıca bu sayede hemoroid ve anal fissür gibi kabızlığa bağlı olarak ortaya çıkan makat hastalıkları da engellenmiş olur.
En önemli belirtisi dışkının olması gerekenden sert olmasıdır. Normalde dışkının kıvamı camcı macunu denilen sertliktedir, daha sert olmasına konstipasyon denir.
Kabızlığı en iyi düzeltecek şey fazla posa tüketmektir. En kolay ulaşılabilir, en rahat tüketilebilir, gereksiz kalori içermeyen ve en ekonomik gıda kepektir. Kepeğin en kolay tüketilen şekli kepekli ekmektir ve her öğünde güvenle tüketilebilir.
Yeterli sebze ve meyve tüketilmesine, akşamları kayısı, kayısı kurusu, incir gibi şeyler yenmesine rağmen kabızlık düzelmiyorsa kepekli ekmek yenmelidir.
Kepekli ekmek tüketilmesine rağmen hala düzelmediyse bu durumda kepek direk tüketilmelidir.
Evde yapılabilecek en pratik çözüm her akşam bir su bardağı kepek süt, ayran, çorba gibi sıvı gıda ile karıştırılarak yenir. Bir bardak kepek yeterli gelmiyorsa miktarı giderek arttırılabilir.
Evde yapılabilecek bir diğer şey ise kepek tüketimini daha çekici hale getirmek için kek, krep, yoğun kepekli ekmek gibi şeyler yapıp yemektir.
Gıdalar dışında şunlara da dikkat edilmelidir
Dışkılama isteği ertelenmemelidir.
Mümkün olduğunca her gün aynı saatlerde tuvalet yapmak bağırsaklara öğretilmelidir.
Günlük yürüyüş yapılmalıdır.
Öncelikle şundan emin olunmalıdır; her kabızlık mutlaka çözülür ama farklı kişilerde farklı ihtiyaçlar olabilir.
Bağırsağı çalıştıran en önemli faktör dışkı miktarıdır, dışkı miktarını belirleyen şey de içerdiği lif miktarıdır.
Beslenmede şunlara dikkat edilmeli ve kabızlık düzelene kadar miktarı arttırılmalıdır;
Evet tüm kabızlık ilaçları işe yarar ama doğal olmayan bir çözümdür, alındığı sürece etkili olur, bırakıldığı gün kabızlık sorunu yeniden başlar. Tercihen doğal gıdalarla çözmeye çalışılmalı eğer cevap alınamıyorsa o zaman ilaç alınmalıdır.
Kabızlık fitili; Erişkinlerde fitille çözümün yeri yoktur, daha çok bebeklerde ve küçük çocuklarda gliserin fitil kullanılır.
Kabızlık şurubu; Bu şurupların içeriğinde emilemeyen bir şeker vardır, bu şeker mikroplar tarafından parçalanır köpük oluşur, oluşan bu köpük dışkının kıvamını yumuşatır. En bilinen şuruplar Duphalak Şurup ve Normalak Şuruptur, her ikisi de yaklaşık aynıdır.
Kabızlık ilacı; şurup dışında hap da kullanılabilir, kabızlık haplarının en bilineni Bekunis drajedir. Bekunis Draje karın ağrısı daha doğrusu sancıya neden olabilir o sebeple yatmadan önce alınmalıdır.
Bu ilaçların dozu kişiye göre değiştiği için bir ölçek veya bir drajeyle başlanmalı alınan cevaba yani kabızlığın durumuna göre giderek arttırılmalıdır.
Posalı olan her gıda iyi gelir ancak şunlar daha etkilidir.
Bunlar taze yendiğinde etkilidir, mevsimi uygun olmadığında kurusu veya ticari şekilde sunulan suyu da tüketilebilir, hepsi etkilidir.
Bunların yanı sıra bitkisel çaylardan sinameki otu çayı da çok etkilidir ancak miktarı dikkatli belirlenmelidir yoksa karın ağrısı ve ishale neden olabilir.
Hem evet hem hayır, muz bazı kişilerde kabızlık yaparken bazılarında yapmaz, bunun nedeni kişisel farklılıklardır.
Muz neden kabızlık yapar, diğer meyveler gibi muzda da yeterli posa vardır ama kabızlığa neden olabilir bunun bilinen en önemli nedeni muzda yüksek miktarda potasyum olmasıdır.
Yukarıda saydığımız nedenlerin hepsinin belirtisi olabilir ama seyrek karşımıza çıkan şu sorunları da göz ardı etmemeli ve uzman görüşleri doğrultusunda gerekli araştırmalar yapılmalıdır.
Kabızlıkla belirti veren ve daha seyrek görülen hastalıklar şunlardır;
Referanslar:
1- Korkmaz, M. (2011). Kabızlık yakınması olan hastanın birinci basamakta yönetimi. Konuralp Tıp Dergisi, 3(3), 35-41.
2- Yurdakul, İ. (2007). Kronik kabızlık. İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri, 43-58.
3- Devanarayana, N. M., & Rajindrajith, S. (2010). Association between constipation and stressful life events in a cohort of Sri Lankan children and adolescents. Journal of tropical pediatrics, 56(3), 144-148.
4- Gasche, C., Lomer, M. C. E., Cavill, I., & Weiss, G. (2004). Iron, anaemia, and inflammatory bowel diseases. Gut, 53(8), 1190-1197.