Bu yazımızda halk arasında yağ bezesi olarak bilinen ancak tıbbi olarak yağ bezelerinden ayrılan yağ kistlerinden bahsedeceğiz. Lipomlar yani yağ bezeleri avuç içleri, ayak tabanı ve kafa derisi haricinde vücudun herhangi bir yerinde bulunabilen yağ dokularıdır.
Avuç içlerinde, ayak tabanında ve kafa derisinde görülenler ise yağ kisti (sebase kist, epidermoid) olarak bilinmektedir. Bu yazımızda kafa derisinde bulunan yağ kistlerinden ve tedavisinin nasıl yapıldığından bahsedilecektir.
Kistler en temel tanımı için sıvı ile dolu ve zarla çevirili keseciklerdir. Kistin içerisindeki sıvı koyu kıvamlı, yağlı ve kötü kokulu bir sıvıdır. Kafada saçlı deride bir zarla çevirili olarak bulunur. Şişlik dışında sağlık açısında herhangi bir riski bulunmayan iyi huylu tümörlerdir. Çok çok nadiren kötü huylu olanları ortaya çıkmaktadır. Kistlerin yaklaşık olarak %1’inden azı kötü huylu kistlere dönüşmektedir.
Yağ kistlerinin neden oluştuğuna dair net bilgi bulunmamaktadır. Ancak kafada yani saçlı deride oluşan kistlerin saç diplerinde bulunan yağ bezelerinin tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Yağ Bezlerinin Tıkanması Kafada Kist Oluşmasına Neden Olmaktadır.
Her sağlıklı insanın saç derisinde saç köklerinin korumak için köklerin çevresinde yağ ve ter bezleri bulunmaktadır. Yağ bezlerinin salgıladığı yağlar saçları beslemektedir. Bu şekilde bir yağlanma insanlar için rahatsızlık oluşturmamaktadır. Ancak saç dökülmesi olan kişilerde kıl kökü miktarının azalır. Salgılanan yağ miktarı değişmediği için kılların azalması ile birlikte saçlarda yağlı bir görünüm ortaya çıkabilir. Normalde şikayete neden olmayan yağlar bu gibi durumlarda kişilerde rahatsızlığa neden olabilmektedir.
Yağ bezlerinin bir veya birkaçının tıkanması salgının salgılanamayarak cilt altında birikmesine neden olmaktadır. İlk etapta boyutu küçük olduğu için hastalarda şikayete neden olmaz. Ancak ilerleyen zamanlarda kistin büyümesi ile birlikte hastayı rahatsız edebilmektedir.
Kistler yağ bezelerine nazaran daha sert ama genel olarak yumuşak bir dokuya sahip şişliklerdir. Bu şişlikler ilk etapta hastada herhangi bir şikayete neden olmazlar. Nadiren de olsa oluşan kistleri süreç içerisinde kendiliğinden geçebilmektedir.
Tıpkı yağ bezeleri gibi dokunulduğunda cilt altında hareket eden yapılardır.
Kistler yuvarlak ya da küre benzeri yapılardır. Boyutları hastadan hastaya değişiklik gösterebilir. Hatta aynı hastada birden fazla bulunan kistler de farklı boyutlarda olabilmektedir.
Bazı hastalarda apse oluşumuna bağlı olarak kızarıklık, enfeksiyon, ağrı gibi şikayetlerde görülebilmektedir. Enfeksiyon oluşumuna bağlı olarak bazı hastalarda ateşlenme şikayeti de görülebilmektedir.
Yağ kistleri genel olarak erkeklerde kadınlardan daha sık görülmektedir. Sorunun görülme yaş aralığı ortalama 20-40 yaş arası olarak tespit edilmiştir. Ancak kistler yeni doğan dönemi de olmak üzere her yaşta görülmektedir.
Kistlerin tek başına genetik ile bağlantısı bulunmamaktadır. Ancak Gardner sendromu, Gorlin sendromu gibi nadir görülen sendromlarla birlikte kalıtsal olarak bulunmaktadır. Ayrıca yapılan araştırmalarda kronik güneş hasarlı cilt bölgelerine sahip yaşlı hastalarda kistlerin daha sık görüldüğü tespit edilmiştir. Akne vulgaris şikayeti olanlarda da kistlerin daha sık görüldüğü araştırmalarda elde edilen veriler arasında yer almaktadır.
Kafada sert şişlik oluşması her zaman kist olarak değerlendirilmemelidir. Kafada bulunan sert şişlikler başka sağlık problemleri ile ilişkilendirilebilmektedir.
Kistlerin tanı ve tedavisi için doktor muayenesi yeterlidir. Ultrason ya da herhangi ek bir prosedüre ihtiyaç duyulamamaktadır. Yalnızca doktor tarafından kanser şüphesi olduğu düşünülen kistlerde ek testlere ihtiyaç duyulabilmektedir.
Şüpheli kistler için doktorlar tarafından bilgisayarlı tomografi çekimi istenilmektedir. Ayrıca çıkarılan kistlerde şüphe görülmesi durumunda parça alınarak patolojiye gönderilmektedir.
Yapısal olarak ağrı ya da herhangi bir şikayete neden olmayan kistlerin mikrop kapması yani iltihaplanması hastalarda ağrı ve apse oluşumuna neden olmaktadır. İltihaplanmanın nedeni yağ kisti kapsülünün içerisine sızan mikroplardır.
Bu tür durumlarda doktor tarafından reçete edilen antibiyotikler kullanılmalıdır. İlk olarak iltihap tedavi edilmeli sonrasında kist tedavisi yapılmalıdır.
Kist tedavisi cerrahi müdahale ile kistin vücuttan çıkarılması şeklinde yapılmaktadır. Küçük bir cerrahi işlemdir. Ancak saçlı deride olmasından dolayı dikkat edilmesi gereken hususlar bulunmaktadır.
Saçlı deride yapılan bir tedavinin hastada estetik kaygı yaratmaması için tedavinin saçlar kısaltılmadan ve mümkün en küçük kesi ile yapılması önemlidir. Kesinin küçük olması ve saçların kısaltılmaması sayesinde tedavi sonrasında rahatsız edici bir görünüm oluşmaz.
Hatta dışarıdan bakıldığında kesi yapıldığı fark edilmez bile.
Kistin çıkarılması için ilk olarak kist çevresi lokal olarak uyuşturulur. Ardından minimum boyutta bir kesi yapılır. Sonrasında kisti çevrelen kapsüle kesi atılarak içerisindeki yoğun sıvı boşaltılır. Bu sayede içi boşaltılan kist küçük bir alandan vücut dışarısına çıkarılabilir. Kist boşaltılıp, kapsül çıkartıldıktan sonra dikiş atılarak tedavi tamamlanır.
Tedavi sonrasında hasta gündelik hayatına dönebilir. 1 gün sonra banyosunu yapabilir. Pansuman vs gibi bakımlara ihtiyaç duyulmaz.
Genel olarak tedavisi yapılan kistin tekrarı beklenmez.
Sorunun tedavisi yalnızca cerrahi müdahale ile mümkündür. Bu nedenle tercih edilmesi gereken alan genel cerrahidir.
Kistlerin ilaçla ya da bitkisel ürünlerle tedavisi mümkün değildir. Tedavi için kistin mutlaka vücuttan çıkarılması gerekmektedir.
Kistler zaman içerisinde büyüme eğiliminde olabilir. Çok büyüyen kistler basınçla saç köklerini öldürüp kalıcı dökülmeye neden olabilir.
Aynı şekilde büyüme görülen kistlerde basıncın etkisi ile bulunduğu bölgede ağrı şikayeti görülebilir.
Tedavi sonrasında iz kalıp kalmayacağı işlem sırasında ne kadar kesi yapıldığı ile doğrudan alakalıdır. Tedavi minimal kesi ile yapılırsa saç derisinde belli belirsiz bir iz kalır. Bu izde saçların altında kalacağı için görünmez.
Kafadaki yağ kisti patlarsa kapsülden dışarı sızan yağ iltihaplanmaya neden olur, günler içerisinde apseleşerek boşaltılması gerekebilir. Bu sürede normalde olmayan ağrı, kızarıklık ve şişlik görülebilir.
Kafada meydana gelen her küçük şişlik lipom yani yağ bezesi olduğu anlamına gelmez. Netleştirebilmek adına muayene olunması gerekmektedir.