Siğili olan kişiler genellikle doktora gitmek yerine evde ilaç ya da bilimsellikten uzak bazı tekniklerle siğilleri tedavi etmeyi denemektedir. Bu anlamda en sık başvurulan teknik kimyasal ürünler (asit) kullanılarak siğillerin yakılmaya ya da çürütülmeye çalışılmasıdır. Elbette uygulanan kimyasal ilaç siğilleri yakabilir.
Ancak siğillerle beraber cildinizde bulunan sağlıklı dokuyu da yakarak kalıcı olarak çukurluk ve iz kalmasına neden olabilir. Bu nedenle siğil tedavisinin doktor kontrolünde yapılması önerilmektedir. Ayrıca tedavinin doktor kontorülünde yapılmasının bir diğer avantajı ise virüse bağlı olarak tekrar eden siğillere müdahale edilmesidir.
Siğil tedavisi de tıpkı ben tedavisi gibi 2 farklı branş tarafından yürütülmektedir. Bunlar cildiye ve genel cerrahi branşlarıdır. Genel cerrahi doktorlarının teknolojik ekipmanları daha fazladır. Bu sayede daha etkili ve az iz bırakan tekniklerle siğillerinizden kurtulmanızı sağlayabilirler.
Siğillerin hangi teknik ile tedavi edileceği yani alınacağı başvurulan doktor ve branşa göre farklılık göstermektedir. Dermatoloji uzmanları siğil tedavisi için krioterapi tekniğini kullanmaktadır. Genel cerrahi uzmanları ise elektro koter ve radyo frekans tekniklerini kullanmaktadır. Siğil tedavisinde sık sık lazer cihazının adı anılsa da ciltten kabarık lezyonlarda lazer cihazının etkisi yetersiz kaldığı için önerilmez.
Dondurma tedavisi olarak da bilinmektedir. Amaç siğile sıvı azot uygulayarak sıcaklığının düşürülmesidir. Bu sayede siğil çürüyerek kopar. Ancak azotun ne kadar derine etki edeceği tam kestirilemeyeceği için bazı durumlarda istenmeyen doku kayıpları yaşanabilmektedir. İstenmeyen doku kaybına en aza indirmek için uygulama birkaç seansta tamamlanabilir. Ancak buna rağmen iz kalma riski bulunmaktadır. Ayrıca azot uygulanması maalesef ki ciddi boyutta can yanmasına neden olmaktadır.
Koter cihazı elektirk enerjisini ısı enerjisine dönüştüren oldukça güçlü bir cihazdır. Çok yüksek ısı yayması sayesinde ameliyatlarda neşter görevi ile kullanılabilmektedir. Ayrıca ben ve siğil tedavisinde de sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak etkisi kuvvetli olduğu için tıpkı azot tedavisinde olduğu gibi istenmeyen doku kaybı yaşanması riski bulunmaktadır. Bu nedenle çok dikkatli bir şekilde ve tecrübeli bir doktor tarafından uygulanmalıdır.
Radyo frekans cihazı koter cihazı ile oldukça benzerdir. RF cihazı radyo dalgalarını ısı enerjisine dönüştürmektedir. Ancak koter kadar güçlü olmasına karşın hassas şekilde ayarlanabilen bir cihazdır. Bu sayede cilt üzerinde milimetrik buharlaşma yapılmasına olanak sağlamaktadır.
Bu şekilde milimetrik buharlaşma yapılabilmesi iz ve çukurluk kalması riskini en aza indirmektedir.
Siğiller toplumda herkes tarafından bilinen cilt lezyonlarıdır. Tıbbi olarak Warts adı ile anılmaktadır. Bu yazımızda herkesin aşina olduğu siğillerin neden olduğundan ve nasıl tedavi edileceğinden bahsedeceğiz.
Ciltte ortaya çıkan karnabahar görünümlü kabarık lezyonlara siğil ismi verilmektedir. Siğiller HPV ye yani insan papilloma virüsüne bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. HPV nin bulaşmasına bağlı olarak cildin üst kısmında kontrolsüz bir büyüme meydana gelir.
HPV nin 200 den fazla farklı türü bulunmaktadır. Siğillerin oluşum alanı neden olan HPV türüne göre değişiklik göstermektedir. Görüldüğü yere göre makat siğili, genital siğil, common, plantar, flat, filiform ve periungual şeklinde sınıflara ayrılmaktadır.
Makat siğili, genital siğil, common, plantar, flat, filiform ve periungual siğil türleridir.
Ortak siğiller, yaygın siğiller gibi isimlerle anılır. En çok görülen siğil çeşididir. Ellerde ve parmaklarda görülür. Nadiren vücudun başka alanlarında da common warts görülebilir. Yaygın siğiller en çok çocuklarda ve gençlerde görülmektedir.
Cilt renginde ya da pembemsi bir renge sahiptir. Ciltten kabarık lezyonlardır. Bu tür siğiller genellikle ortaya çıktıktan bir süre sonra kendiliğinden kaybolurlar.
Yaygın siğiller zararsızdır. Ancak bazı durumlarda doktora başvurulması önerilmektedir. Görüntüsünde, renginde ve şeklinde değişiklikler ortaya çıkarsa, ağrıya neden olursa, çok fazla siğil oluşmaya başlarsa doktora başvurulması önerilmektedir.
Ayaklarda görülen siğillere plantar ismi verilmektedir. En sık topuklarda görülmektedir. Onun dışında daha çok ayağın ağırlığa maruz kalan kısımlarında ortaya çıkabilmektedir. Normal siğiller ciltten kabarık olacak şekilde cilt dışına doğru büyür. Ancak plantar siğiller tıpkı nasır gibi cildin altına doğru büyümektedir.
Bu nedenle sıklıkla ayaklarda oluşan nasırlar ile karıştırılmaktadır.
Ayaklarda oluşan küçük kesik ve sıyrıklar virüsün bulaşmasını kolaylaştırmaktadır. Özellikle havuz, sauna ve ortak kullanıma açık soyunma odaları gibi alanlarda risk daha fazladır.
Yüz bölgesi ve kollarda görülen siğillerdir. Kalça ile dizler arasında kalan uyluk bölgesinde de düz siğillere rastlanabilmektedir. Bağışıklık sistemi henüz yeteri kadar gelişmeyen çocuk ve gençlerde sıklıkla rastlanmaktadır.
Düz siğiller diğer siğillere göre daha küçüktür. Genellikle 2-3 mm kadar küçüktürler.
Ağız, burun, çene, boyun ve göz kapakları bölgesinde oluşan siğillerdir. Küçük ve cilt renginde olan siğillerdir. Cilt renginde olmasına rağmen bazı filiform siğiller estetik olarak istenmeyen görünüme neden olabilmektedir.
Siğiller yapısal olarak ağrıya neden olan lezyonlar değildir.Ancak bulundukları konuma göre ağrıya neden olabilirler. Periungual siğiller tırnak çevresinde ve tırnak altında görülebilir. Özellikle tırnak altında oluşan siğiller tırnağın büyümesi ile ağrıya neden olabilmektedir.
Siğiller zararsız ve şikayete neden olmayan lezyonlardır. Ancak kondilomlar bulunduğu bögede kaşıntıya neden olmaktadır. Ayrıca neden olan HPV türüne göre Rahim ağzı, anüs ve penis kanseri gibi kanser türlerine neden olabilmektedir.
200 den fazla türü olan HP nin yaklaşık olarak 40 dan türü makat ve genital bölgesinde oluşan siğiller ile ilişkilendirilmektedir. HPV 18 ve 16 kadınlarda ortaya çıkan Rahim ağzı kanserlerinin başlıca sebebidir. Ayrıca 31, 33, 45, 52, 58 tür virüslerde kanserle ilişkisi yüksek olan kanserlerdir. HPV 11 ve 6 makat ve genital bölgede siğile neden olan düşük riskli türlerdir.
Makat ve genital bölgede ortaya çıkan siğillerle alakalı ayrıntılı bilgi almak için https://www.ideatip.net/kondilom-genital-sigil-nedir-neden-olur başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Siğillerin ortaya çıkmasının nedeni HPV virüsüdür. Virüsün kişiye bulaşması siğillerin oluşması için yeterlidir. Özellikle bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerde siğil oluşumları daha sık görülmektedir.
Siğiller cinsel temas, siğilli kişi ile temas, siğilli kişinin kullandığı eşyalara temas ve ortak kullanım alanlarından bulaşabilmektedir. Özellikle hamam suana gibi ıslak zeminler siğilleri bulaşmasına uygun zemin hazırlayan ortamlardır. Çıkmasını engellemenin tek yolu siğili olan biriyle dokunsal anlamda temas kurmamaktır.
Siğiller HPV virüsüne temas edilmesi ile bulaşır. Ancak siğil oluşumları temas sonrasında hemen oluşmayabilir. Virüs pasif olarak vücutta canlı kalıp uygun zaman bulduğunda siğil oluşturabilir. Uygun zamandan kasıt kişini bağışıklık sisteminin zayıf olduğu zamandır. Bağışıklık sisteminin zayıflaması virüslerin aktif hale geçerek siğil oluşturmasına neden olmaktadır.
Siğil yani HPV (human papillom virüs) genellikle papillomatöz yani çıkıntı şeklinde büyüyen bir hastalıktır. Derinin üst tabakasından gelişir ve giderek büyüyen bir kabarık şeklinde ilerler. Yani derinin üst tabakasından başlayıp dışarı doğru büyür, deri altına ilerleme ihtimali yoktur, kök şeklinde bir yapıya sahip değildir ve doğal olarak yüzeysel şekilde alınması yeterlidir. Kökü olmadığı için kökün çıkarılması da gerekmez.
Makat bölgesindeki siğiller nemden dolayı tahriş olmaya müsaittir, büyürse kaşıma, oturma, kıyafetin sürtünmesi gibi küçük travmalarla tahriş olarak ya da koparak kanama yapabilir. Genellikle ciddi bir kanama yapmaz ve kendiliğinden durur. Makat dışı el yüz bölgesindekiler ise koparsa onu besleyen damarlar açığa çıkarak kanayabilir bu durumda 2-3 dakika üzerine basmak yeterli olur. Kanama sık oluyorsa kalıcı tedavi planlamak doğru olur, bu şekilde ilerlemesi, yayılması ve başka insanlara bulaşması da engellenmiş olur.
Siğillerin bazıları tamamen kahverengi olabildiği gibi noktasal kahverengilikler de olabilmektedir. Bu siğilin tipinden kaynaklanabileceği gibi vücudun deriye renk vermek için salgıladığı melanin adlı madde siğilin içinde de sentezlenebilmektedir. Lezyonun olduğu bölgede melanosit hücreleri varsa melanin salgılar ve siğilin içinde siyah noktalar oluşabilir.