Kıl dönmesi tedavisi için birçok tedavi denenmiştir. Uygulanan ameliyatlarda kesi miktarının çok olması ve sağlıklı doku kaybına neden olması yeni teknikler aranmasına neden olmaktadır. Eski usul olarak tabir edilen tekniklerde çok fazla kesi yapılmakta ve iyileşme süreci oldukça uzun zaman almaktaydı. Ancak geliştirilen çağdaş teknikler sayesinde kesi miktarı azaltılmış ve hasta konforu yükselmiştir.
Eski usulde en sık uygulanan teknikler açık bırakma, bascom, flapdir. Güncel olarak uygulanan en gelişmiş teknik ise mikro sinüsektomi tekniğidir.
Tedavi olmadan önce aşağıda anlattığımız tüm yöntemleri detaylı inceleyerek gereksiz doku kaybı yaşamanın önüne geçebileceğinizi unutmayın.
Doktor açısında uygulaması kolay ancak hasta açısından tedavi süreci ve sonraki süreç zor olan bir tekniktir.
Bu teknikte kıl dönmesinin olduğu alan genişçe kesilerek çıkarılır. Kesi yapılan alana dikiş atılmaz. Kendi kendine dolması beklenir. Yeni oluşacak deri kılların geçişine daha dirençli olacağı için kendi kendine dolmak üzere açık bırakılır.
Ancak kesi yapılan alanın bu şekilde açık bırakılması beraberinde birçok riski getirmektedir. Açık alandan enfeksiyon oluşabilir. Ayrıca yara iyileşene kadar günlük bakım ve pansuman yapılması gerekebilir.
Ameliyat sonrasında 4-10 gün arası istirahat gerekmektedir. Sonrasında ise yara iyileşene kadar yani yaklaşık 6 ay boyunca özenli bir bakım gerekmektedir. Bu dönemde yara bakımı dikkatli yapılmaz ise enfeksiyon oluşabilir.
Eski usul uygulanan bir diğer ameliyat ise flap ameliyatıdır. Uygulanış şekline göre farklı şekillerde isimlendirilmektedir. Eski usul ameliyatlar arasında tekrar riski az olandır. Ancak çağdaş ameliyatlara nazaran zor ve riskli bir tedavidir.
Açık bırakma tekniği genel anestezi ile uygulanır. Flap ameliyatı için ise lokal anestezi yeterlidir. Ancak tedavi sonrasında yaklaşık 10 gün istirahat gerekmektedir. Tedavi sonrasında dikiş atıldığı yani yara kapatıldığı için enfeksiyon riski çok daha azdır.
Flap ameliyatında kıl dönmesi hattı çıkarılır ve yanlardan sağlıklı doku getirilerek kesi yapılan alana yerleştirilir. Bu sayede iyileşme daha kısa sürer. Ancak sağlıklı doku kesildiği için çağdaş tekniklere göre dezavantajlı bir tekniktir.
Sağlıklı doku kaybını azaltmak ve hasta konforunu yükseltmek için alternatif olarak geliştirilen tekniklerden ilki Bascom ameliyatıdır.
Amaç daha az kesi ile kıl dönmesi kapsülünün vücuttan çıkarılmasıdır. Bascom lokal anestezi ile 15 dakika gibi bir sürede uygulanabilmektedir.
Eski usul tedavilere göre oldukça avantajlı bir tekniktir. Hasta konforu da oldukça yüksektir.
Çağdaş teknikler arasında en son geliştirilen ve en avantajlı olan tekniktir. Oldukça minimal (2*2) bir kesi ile kıl dönmesi kendisini saran kapsül ile birlikte vücuttan çıkarılmaktadır.
Küçük bir cerrahi işlem olması sayesinde bölgesel uyuşturma ile 10-15 dakika içerisinde uygulanabilmektedir. Ayrıca küçük çaplı bir operasyon olması sayesinde de hasta aynı gün işime ve sosyal hayatına dönebilmektedir. Tedavi sonrasın pansuman gibi yara bakımlarına ihtiyaç duyulmaz.
Uygulama için hastane ortamına gerek duyulmaz. Klinik ortamında kolaylıkla uygulanabilir. Bu sayede hem pratik hem de ekonomiktir.
Ayrıca kesi miktarı az olması sayesinde estetik anlamda istenmeyen bir görüntü oluşmaz. Bu sayede görsel anlamda rahatsızlık hissedilmez. Eski usul ameliyatlarda ciddi yara izleri kalmaktaydı. Bu nedenle mikro sinüsektomi görsel anlamda da oldukça avantajlıdır.
Lazerle kıl dönmesi tedavisi ortalama 2-3 cm kadar bir alanın lokal anestezi ile uyuşturulmasının ardından 2mm çağında lazer probunun deri altına gönderilmesi ve burada biriken kıl, tüy ve yabancı maddelerin lazer ışığı ile yakılmasıyla gerçekleştirilmektedir.
İşlem sonrasında hasta 15-20 dakika kadar salonda dinlendikten sonra toplu taşıma aracı veya kendi aracıyla günlük hayatına ara vermeden devam edebilir.
İşlem lokal anestezi altında yapıldığından hasta herhangi bir ağrı hissetmez. Tedavi sonrasında uyuşturucunun etkisi geçtiğinde ağrı kesiciye ihtiyaç duyulmayacak derecede minimal bir ağrı olabilir.
Kıl dönmesi önlem alınarak korunulabilecek bir sağlık sorunudur. Ayrıca eski usul tekniklerle tedavi olan hastalarda da tekrar riski yüksektir. Bu nedenle özellikle bu grupta bulunan bireylerin koruyucu önlem alması gerekmektedir.
Klasik yöntemlerle ameliyat olan 307 hastada tekrarlama sıklığı araştırılmış ve yaklaşık olarak %30 civarında olduğu tespit edilmiştir.
En önemli husus saçların ve kılların kuyruk sokumu bölgesine düşmesini engellemektir. Bunun için atlet giyilebilir. Atlet kullanımı kılların kuyruk sokumu bölgesine ulaşmasını engeller. Ayrıca kıllar düşse bile orada tutunmasına izin vermemek amacı ile sık sık su ile temizlik yapılmalıdır. Kıllar bölgede tutunamazsa cilt altına da geçemez.
Araştırmalar fazla kilolu bireylerde risk oranının daha yüksek olduğunu tespit etmiştir. Bu nedenle kilo kontrol altına alınarak kıl dönmesi ve birçok hastalıktan korunmak da mümkündür.
Bütün apseler gibi en incelen yer bölgesel olarak uyuşturulur, apsenin rahat boşalacağı ve sonra cerahatin rahat akabileceği kadar deri kesilerek boşaltılır. Boşaltma işleminden sonra apse boşluğu serumla yıkanabilir, mikrop öldürücülerle temizlenebilir. Kısa sürede kapanıp yeniden apse olmaması ve cerahatin pasif şekilde akabilmesi için içerisine geçici bir dren konabilir.
Kremlerin ve ilaçların deri altında birikmiş yabancı cisimleri boşaltma, eritme ya da temizleme gibi bir etkisi olamayacağı için hiçbir olumlu etkisi olmaz tam tersi hastalığın tedavisini geciktirerek zarar verir. Piyasada bu anlamda satılan ürünler olsa da tamamen ameliyat korkusunu paraya çevirme düşüncesiyle üretilmiştir.
Aslında ağrısız bir hastalıktır, ağrı varsa iltihap başlamış veya iltihap ilerleyip apseleşmiş anlamına gelir ve acil müdahale gerekir.
Kıl dönmesi belirtileri gözlenir gözlenmez doktora başvurulması önerilmektedir. Bu sayede erken tedavi avantajlarından faydalanmak mümkün olabilir.
Kıl dönmesi makat hastalıkları grubunda yer almaktadır. Bu nedenle makat hastalıkları ile ilgilenen proktoloji branşı tercih edilmelidir. Proktoloji genel cerrahinin makat bölgesi ile ilgilenen alt branşıdır.
Kıl dönmesi deri altında kıl, tüy, elbise tozu gibi cisimlerin birikmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Deri altındaki bu yabancı cisimler temizlenmedikçe asla tedavisi mümkün değildir. Dışarıdan uygulanacak ilaçlar, kremler veya bitkisel karışımlar bu kılları dışarı çıkaramayacağı için tedavi edici etkisi olması imkansızdır.
İnternette kendini tıp profesörü gibi lanse eden oysa tıp fakültesinin kapısından bile girmemiş, hayatında kıl dönmesi görmemiş ve nasıl bir hastalık olduğu konusunda hiçbir fikri olmayan birileri internette çeşitli bitkisel kürler önermiş olsa da bu şarlatanlıktır ve zaman kaybı dışında işe yaramaz.
Kıl dönmesinin bitkisel ürünlerle tedavi edileceğine dair bir tek bilimsel çalışma dahi yapılmamıştır çünkü bilime aykırı bir yaklaşımdır.